Değerli arkadaşlarımız,
Bilindiği üzere devremiz için bir yüzük tasarlamak üzere bir talep toplama süreci yaşadık ve yaklaşık 150 arkadaşımız talepte bulunarak bu konudaki isteklerini bildirmişlerdir.
Şu bir gerçek ki gerek kıtalarda ve gerekse okul hayatımız esnasında birçok kez bu yüzüklerden edindik, kullandık kaybettik, sakladık.
Mantık olarak söz konusu yüzüklerin fikir babası Amerikan “college ring” geleneği olduğu hepimizce malumdur. Böyle olmakla beraber geçen zaman içerisinde söz konusu esas tasarım bütün kültürlerdeki özel nitelikli, ayrıcalıklı ve seçkin üyeli bütün okul ve topluluklarda esas tasarım olarak “gelenekselleşmiş” ve inter-kültürel bir eşya durumuna gelmiştir.
Bu kapsamda ülkemizde öncelikle 50’li, 60’lı yıllarda Deniz Harp Okulu öncülüğünde kullanılarak yaygınlaşmaya başlayan bu yüzük geleneği çeşitli buluş (!) ve tasarım alternatifleri ile diğer kuvvetlere ve diğer statülere de yaygınlaşarak adeta bir sektör haline gelmiştir.
Bu çerçevede yüzüğün imal edildiği metal ve üzerinde kullanılan taş muhtelif değişikliklere uğrayarak çeşitli alternatif tasarımlara sahne olmuş, üzerlerine kurt, kartal vb. hayvan figürleri ya da muhtelif Arapça harfleri dahi içeren (elif, vav, ayın, gayın vs. vs.) uçuk tasarımların bile yapılabildiği kimi zaman komik kimi zaman da düşündürücü şekillere bürünmüş ve harç-ı alem de diyebileceğimiz basit ve temsil etmesi gereken değerlerle ilgisiz şekillere bürünmüştür.
Dernek olarak “Kara Harp Okulu” ve “1987” esas unsurları ile özgünleşmiş ve temel değerlerimizi yansıtan bir tasarımı özgün olarak oluşturma fikri de WhatsApp ortamındaki gruplarımızda yaptığımız paylaşıma gelen en az 150 kişilik talep neticesinde bizlerin aklına düşmüştür.
Bu kapsamda yüzüğün temsil ettiği;
1. Adanmışlık,
2. Kardeşlik,
3. Vatanseverlik,
4. Simgeleşmiş mesleki etik,
5. Belirginlik,
6. Azamet,
7. Değer bilinci,
8. Kitlesel mensubiyet,
9. Seçkinlik,
10. Tanınma ve bilinme,
11. Sadakat ve bağlılık, gibi yüksek ve elit değerleri, içinde ulu önderimiz Atatürk’ün de bulunduğu bir tasarım ile görselleştirmemiz gerektiği düşüncesinden hareketle;
1. Basitlikten uzak ama sade,
2. Sahte, dogmatik ve hamasi unsurlar içermeyen,
3. Gerçek ve anlamlı bir taşla bezeli, dikkat çekici,
4. Belirleyici ve karşılıklı tanınmayı sağlayan,
5. Kolay elde edilemeyen ve kolay taklit edilemeyen,
6. Devremizin azim, sebat ve üstün özelliklerini temsil eden,
7. Ticari bir obje olmaktan uzak ancak tescilli, sertifikalı bir yüzük tasarımı yaptırılacaktır.
Bu, sade ancak belirleyici yüzük devre arkadaşlarımızın birlik ve beraberliğini simgeleyecek, ebat, değer, şekil ve geleneksellik gibi yüksek seviyeli özellikleri uhdesinde barındıracak bir “simge” olacaktır.
Yüzüğün kalıbı, bedeli ödenerek derneğimizde muhafaza edilecek, şekli ve imalat esasları kurala ve kararlara bağlanarak, kontrolsüz bir biçimde çoğaltılıp kopyalanmasını önlemek için imkanlar el verdiğinde tescil ve patent ile de korunmaya alınarak üretilen her bir yüzük, kullanıcısına derneğimiz tarafından yayınlanan sertifikası ile teslim edilecektir.
Yüzükte taş olarak;
“Efsanelerin taşı” olarak da bilinen, çok eski zamanlardan beri ciddiyetin, bağlılığın ve sadakatin simgesi olarak görülen ve bu nedenle, bağlanmanın, güvenin ve dürüstlüğün göstergesi olarak çoğu zaman nişan yüzüklerinde kullanılan “Mavi Safir” taşı seçilmiş, bu tür yüzüklere “avam” ve “basit” bir hava veren tıraşlı tasarımdan ziyade “kapşon” denilen oval bir yarım küre şekli seçilmiş ancak özel tekniklerle fırçalanarak ışığa tutulduğunda yıldız yansıması yapan “STAR SAFİR” özelliği de benimsenmiştir.
Metal olarak;
Kullanıcıların tercihine göre, 900 ayar gümüş ya da 10 Ayar altın belirlenmiş, arzu edilirse gümüş olanlar için üst seviye altın kaplama seçeneği de sunulmuştur.
Yüzüğün iç tarafında yasal ayar bilgisi, seri ve sıra numaraları gibi belirteçlerin yanı sıra sahibinin ismi, soy ismi ve öğrenci numarası lazer ile yazılacaktır.
Arzu edenler için yüzüğün iç tarafında taşın denk geldiği bölümün tam arkasına gereğinde kullanılmak üzere bir gram ağırlığında saf külçe altın mıhlanarak çok eski bir “varlık” geleneği de yaşatılacaktır.
Ağırlık olarak;
Normal şartlarda bu tür yüzükler 12-15 gram civarında bir ağırlığa, parmak üzerinde 4-5 mm yüksekliğe sahip olurlar.
Bizim tasarladığımız ise 20-28 gram ağırlık ve parmak üzerinde 6*8 mm yüksekliğe sahip olacaktır.
Değerli üyelerimiz ve arkadaşlarımız,
Elbette her birimiz şekil, şemail, özellik, kalite ve boyut olarak başka başka nesneler, başka renk ve cins taşlar tercih edebilir ya da kullanmayı arzu edebiliriz. Bu taleplerin sonu yoktur ve ortak müştereğe indirgemek son derece zordur. Zevkler ve renkler tartışılmaz öz deyişi de bunun için söylenegelmiştir. Ancak;
BU YÜZÜK BİR AKSESUAR DEĞİL, BİR OLUŞUMUZUN, ADANMIŞLIĞIMIZIN BİR SİMGESİDİR. BOYU, BÜYÜKLÜĞÜ, AZAMETİ, ÖZELLİKLERİ, DEĞERİ, ÜRETİM VE DAĞITIM TARZI, BİR AKSESUAR OLMA DURMUNDAN ÇOK BİR TİMSAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR.
Bir “TİMSAL” de onu taşıyanın zevk ve tercihlerine göre değil, “TİMSAL”i oluşturan değerin büyüklük ve özgünlüğüne göre şekillenir. Esas olan bunu “süs objesi” olarak “TAKMAK” değil, bir “TİMSAL” olarak taşımaktır.
Bu sebeple yukarıda belirtilen tasarım ve şekillerden farklı olarak bir ürün çeşitliliğine gidilmeyecektir. Devremizi temsil etmesi, birlik ve beraberliğimizi belirlemesi ve adanmışlığımızı simgelemesi açısından taşıdığı ve yüklenen anlam ve tasarım şekli değişmeyecek, üzerindeki gerçek taş yerine suni ve başka renk taşlar kullanılmayacak, kişi tercihlerine göre şekillenmeyecek, gramaj olarak hafifleşmesine ve basitleşmesine, tabiri caiz ise “harc-ı alem” bir obje olmasına müsaade edilmeyecektir.
Tasarım sonuçlandıktan sonra daha önce ilan ettiğimizde talep eden ilk 150 kişiye ilan edilecek, talepler sıra ile belirlenen bir peşinat ödemesi ile tekrar alınacak ve üretime geçilecektir. Bu üretim yüzüğün yapımındaki ilk tertip üretim olacak, ahşap kutusu ve sertifikaları ile sahiplerine teslim edilecektir.
Tasarım, kalıp, tescil ve diğer giderler bu ilk tertipte imal edilen her bir yüzüğe eşit olarak dağıtılarak fiyat belirlenecek, kâr amacı güdülmeyecek ancak her alıcıdan bağış talep edilebilecektir.
Söz konusu bu giderlerin oranı ilk tertip için oransal olarak belirlenecek ve sonraki tertiplerde metal bedeli ve işçilik olarak yüzüğün oluşan maliyetinin üzerine aynı oranda eklenerek yeni tertip değeri belirlenecektir. Yeni tertiplerde maliyetin üzerine eklenen bu ilave değer ayrılarak ileriki tertiplerde yüzük edinen arkadaşlarımızın bağışı olarak derneğimize bağışlanacaktır. Takip eden partiler sırası ile ikinci, üçüncü ve sıralı diğer tertipler olacak şekilde aynı esaslarla maliyet hesaplaması yapılarak ilk tertipte katlanılan tasarım ve diğer giderlerin oranı her üretim tertibinde imal edilen yüzüklere eklenerek maliyet hesaplanacak ve fazla olarak hesaplanan bedel derneğe yardım/bağış olarak yatırılmaya devam edilecektir.
İleri bir tarihte derneğimizin bir iktisadi işletmesi açılması durumunda söz konusu yüzüğün bütün hakları ve patenti bu iktisadi işletmeye devredilerek iktisadi esaslara göre üretim ve pazarlaması yapılacaktır.
Öte yandan, Hava Harp Okulu mezunu devre arkadaşlarımız için de talep sorgulaması yapılarak yüzük tacında (Hava Harp Okulu*1951*) yazacak şekilde bir yüzük imalatına “maliyet müessiriyet esasları” doğrultusunda girişilecektir. Söz konusu yüzük için de ayrı bir taş ve okul ismi dışında herhangi bir ilave tasarım şekli ön görülmemektedir zira yüzüğün bir yanağında Atatürk silueti ve mezuniyet tarihimiz olan 1987 yazısı diğer yanağında ise bütün kuvvetleri temsil eden Gnkur. amblemindeki kuvvetler sembolü mevcuttur. Bunun dışındaki başka bir tasarım ve eklenti olmayacaktır. Kalıp imal edildiği taktirde diğer yüzükle aynı esaslarla üretilip kullanılacaktır.